Acı Dönüştürür..

367 (2)
Hep ney üflemeyi istemişimdir. Ama  her seferinde başlayıp bir türlü yol kat edemedim. Sonunda kendimi şuna ikna ettim, “ben ney üfleyemem”. Yıllarca bir kenarda aksesuar şeklinde durdu sevgili Ney. Mutlak Sessizliğin sembolü oldu evde… Duvarda  boynu bükük duran ve 9 deliğinin her birinden bana kara kara bakan neyim.. hüzünle karışık bakışmalar. Eksik olan neydi? Sabır, çaba, zaman, tutku, gönül gözü?? ?

Cevap hiç beklemediğim yerden geldi… her şey kedim Maya’nın 3. Kattan uçmasıyla başladı. Bu olaydan sonra Maya’nın ruhen ve bedenen çekeceği acıların benim ney çalmaya dair negatif inancımı dönüştüreceğini bilmiyordum. Ne FELSEFE diploması, ne NLP& Koçluk sertifikaları ne de dünyanın yükünü yüklediğimiz EVREN…kabul edelim ki hepimizin esas başöğretmeni  ACI…

 Çekilen acı, kendimize şimdiye dek söylediğimiz yalanların örtüsünü bir çırpıda çekiverir, çırılçıplak olur hayat. Haklı olmak ihtişamını kaybeder artık, çünkü kimse sırf haklı olmak adına üzgün ve yalnız bir hayat istemez. Önemli olan yaşamda kalabilmek ve her geçen gün daha iyi ve güzel yaşamaktır.  Boğazda ansızın denize düştüysek akıntılarla kavga ederek haklı çıkmaya çalışamayız, akış yönünde yüzüp kendimizi kıyıya doğru atarız.  O zaman anlarız ki direnmekle, mücadeleyle değil esnemekle ve gevşemekle çözülür mevzular…

Dua ederken ya da dilek dilerken dikkat edin; Şimdiye dek kendinizde neyi değiştirdiniz de herşeyin bunda sonra  farklı olmasını bekliyorsunuz?  Para, Aşk, Özgürlük, Sağlık isteyen iradeniz öfkeden, kibirden, bağımlılıklardan kurtulmadan ( hatta mümkünse  hiçbir bedel ödemeden) bereketin, aşkın,sağlığın bir anda gökten 3 elma gibi düşmesini mi bekliyor?

Kedim balkondan düştüğünde bütün apartman ayaklanmıştı. Kedi sever semtlerde kedilere kutsal varlık muamelesi yapılır, her köşe başında mama kırıntıları, 5lt.lik kesik pet şişelerde yosun tutmuş sular görürsünüz. Kedi severlik biraz rasyonellik sınırı geçtiyse, bastırılmış ebeveynlik hislerini  sinir krizinin eşiğine boşaltmış hayvan seven ama insanlardan nefret eden tipolojiler oluşur. İşte böyle bir semtte kedimin balkondan uçuşu bir 11 Eylül /New York etkisi yaratmıştı. Hayvancık hemen en yakındaki veterinere yetiştirilmiş, ilk yardımı yapılmış ve doktor  reçetesi elime azarlı bir ton ile tutuşturulmuştu, hem de yanında  hediyesi vardı: Metal bir kedi kafesi . Benim zıp zıp, deli dolu  oynaşık dişi kedim bu kafeste hareketsiz 1 ay kalmak zorundaydı, kalçasındaki çatlak başka bir tedavi yöntemi bırakmıyordu. Üstüne üstlük gece gündüz kapalı kaldığı kafeste ağlaması, elemi, kederi   evin duvarlarını aşmış, hatta yan apartmanın şikayetleriyle gürültü potansiyelimiz ayyuka çıkmıştı.

İşte Ney, o vakit imdadıma yetişti.  Tesadüf eseri üfleme gayretlerim sırasında ney sesinin kafesinde devamlı zırlayan Maya’da rahatlama ve uyuklama etkisi yarattığını gördüm. Bu hanemizde ve mahallemizde Arşimed tadında bir Evreka sıçraması yaşattı. İş başa düşmüştü, her akşam her sabah düzenli olarak önüme notaları açıyor bilir bilmez üflemeye çalışıyordum. Öyle ki bazen nefesim kesilse de üflemeye devam ediyor en az 1 saat elimden bırakmıyordum. Sonuç Maya açısından muhteşemdi. Bacağı çok daha hızlı iyileşiyor, mamasından suyundan keyifle yiyip içiyor ve huzur içinde oturuyordu. Ben  “hayatta çalamam ben bunu” dediğim parçanın yarısını ezberden çalmaya başladım ve çıkardığım sesler güzelleşti. Yapabileceğimi gördüm ve akıntıyla yarışmayı bıraktım; o gün bu gündür nefesimle hem kendime hem de kedime derman olabileceğimi görmek, acıdan gönlüme kalan en büyük hediyedir…